EtsGroup

SIIRLERIM

Home
yaz bitti
kader bizim elimizde
SIIRLERIM
siizin duygularnz
adreslerim
resim ve siirler
memleketim

Ne yazılmalı ki silinip gitmesin, ne söylenmeli ki unutulup bitmesin. Sessizlikle başlayan bir hikaye bu. Eğer başladığı gibi bitecekse sonu, yaşanan her ne varsa sil, gitsin. Hayallerde gerçek gibi yaşarken seni, umutlarda bitti bir zaman, sevgiler de. Seni seviyorum çünkü ne zaman şiir okusam, mısralarından sen akıyorsun, gözlerimden yaşlar süzülüp resmine damlıyor, sessizlik sararıyor içimde, susuyorum.

Tam buldum dediğin anda kaybetmek nedir bilir misin? Atılmışlığı hissettiğin oldu mu? Hayaliyle yaşamayı ezberledin mi? Delicesine sevdiğin ama onun seni sevmediğini öğrendiğin o anı hiç yaşadın mı? Onun eksik yanlarını bile sevebildin mi ? Terk edilişe ilk defa görüyormuş gibi baktın mı? Elvedasız ayrılıklar acıttı mı içini? Göz kapaklarına inat, uyumadığın oldu mu gecelerce? Sadece mum ışığının aydınlattığı odanda onu düşündüğün oldu mu saatlerce? Ellerin onsuz kaldığında üşüdün mü? Duyuyorum susuyorsun, yine susuyorsun, tıpkı o zamanki gibi söylemiyorsun.

Seni seviyorum çünkü her gün biraz daha tükenirken her şey, benliğim sesizce inliyor ben susuyorum. Bir an elinden tutuyorum, biran sonra belki de tamamen elimden kayıp gitmiş oluyorsun, anlayamıyorum.Yine sensiz kalıyor kollarım, yine ıslanıyor gözlerim. Yaşamam için tek nedenimdin sen. Fakat binlerce sebep vardı seni sevmem için.

Seni seviyorum çünkü yaşanacak bütün imkansızlıklarda sen varsın. Bir yerlerim acıyor durmaksızın. Sessizliğin çok şey söylese de bazen susmanda incitir beni. Bilirim, belki de en iyi ben bilirim ki, susmasını bilmek, bildiğini söylemekten daha zor. Bir uçurum gibi derinleşen sessizlik, bizi birbirimizden ayırdı bile. Yenildik dostluğumuza, zamana, yalnızlığa, yenildik işte! Sinsice sardı sessizlik, böyle birdenbire, ansızın... ve ben hala unutmam gerektiğini söyleyenlere inanmıyorum.

Hissettiklerimi söylemektense dost kalmayı, seni sensiz yaşamaktansa susmayı tercih ederim. Senin beni sevme fikri bile beni mutlu edebilecek kadar güzel ve asil!

Seni seviyorum çünkü sen benim siyah beyaz dünyamı renklendiren o çok az şeyden birisin. Sensiz her andan korktum, korkuyorum. Alıp gitme ellerini, alıp gitme gülüşlerimi, götürme düşlerimi. Sen benden gittin gideli öyle bıktım ki sensiz kendimden.

Seni seviyorum çünkü hala bir şeyler var vazgeçemediğim. Ben herkes için şiir yazmazdım, bu hep tuhaf gelmişti. Fakat şimdi senin için şiir yazmamak tuhaf geliyor. Bu yıllarca sürecek ve de hiç dinmeyecekmiş gibi düşünürken görüyorum ki anlamını yitiren bir şeyler var aramızda.

Seni seviyorum çünkü tam her şeyden vazgeçmiştim ki, karanlığımın perdesini yırttı ellerin. Ama yine direndik sessizliğe, hala konuşulmadan kalan öyle çok şey var ki! "Sustuğun yerde bir şeyler kırılıyor"

Nasıl söyleyeceğini sende bilmiyorsun besbelli.. Susman gerekiyor diye susuyorsun belki de, dostluğumuz için.. Kalbim sendeyken her adımda, aklım sendeyken her dakika, unutmadım, unutamadım işte!
_________________
...Gecenin karanlığında yok oldu sevdam...Gölge gibi...

daha çok erken gitmezsen olmazmı

Uykuyu gözlerde bırakaraktan....
Yürekte hasretin hep kalaraktan..
Dudakta tenimde kaldın bunu bil..
Gitmesen olmaz mı daha çok erken..

Tan ağardı dedin hani nerede..
İstemeden ayrıldık dediğin de..
Sardığın kolların gevşediğinde..
Gitmesen olmaz mı daha çok erken..

Susarak yaşadık günleri ayları
Gözlerde bitirdik seneleri anları..
Kapalı kapılar simsiyah perde..
Gitmesen olmaz mı daha çok erken..

Eridi buzlarım güneş görmeden..
Sonbahar geldi bahar olmada..
Seni kaybettim.. günüm dolmadan..
Gitmesen olmaz mı..daha çok erken..

Pişmanlık gemisi limana geldi..
Gözüm arkada yüreğim sende..
Sen de kal artık olduğun yerde..
Gitmesen olmaz mı..daha çok erken..

Anket

Sitemi kimden öğrendiniz?
Arkadaşımdan
Reklamlardan
Arama sonucunda

hayata dair

Bilir misiniz....?


Sessiz gecenin kucağında...
Dans eden yıldızlarla..
Konuşarak her gece...
Dua eder misiniz gizlice.
Ve sabah olup gün ağarınca...
Kahreder misiniz kendinize..
Yine niye....
Yaşıyorum diye....

Ve......
Dağların ötesinde denizin kucağında
Gecenin alaca kör karanlığında....
Kalabalıkta, yanlızlığın acısını..
Kahkahaların ardındaki gözyaşlarını......
Ömür boyu........ sevgisiz, mutsuz yaşamayı........
Geceler boyu.......aynalarla savaşmayı......
Bilir misiniz..?
Yaşam senfonisi çalarken...........
Ölümle dans etmeyi bilir misiniz...?



Backpacker taking a drink; Size=180 pixels wide

Güneş, geceye ihanet edip denizi öperken...
Hayat kumsalımda yalın ayak dolaşıyordum.
Anılarım... kum taneler gibi..
Sevgimle sımsıcak,gözyaşlarımla ıpıslak
avuçlarımdan yavaş yavaş dökülüyorlar
Kumsalı acımasızca kırbaçlayan dalgalar gibi
Hayallerim...
Kumsala dökülen kum taneciklerini
Hoyratça kucaklıyorlar...
Çaresiz anılarım ve hoyrat hayallerim....
Çılgınca dans ediyorlar
Heyhat..! Onları da kaybettim...
Yaz ortasında bir hazan yapraği gibi....
Kimsesiz kaldı yüreğim..

Bu bir veda değil...........
Kavuşmadır..Dostlarım...
Oğlum, Kızım, hayat pınarlarım......
Belki siz bensiz olacaksınız ömürboyu....
Beni anacaksınız kimi zaman.
Kahredeceksiniz dakikalara.......
Kimi zaman unutacak gömeceksiniz anılara......
İşte o zaman...
Hayatımın bedelini ödeyeceğim kadere.
Mezarıma bekleyeceğim sizleri...
Belki de boşyere.
Sakın üzülmeyin..!
Akmasın gözünüzden bir damla.........
Çünkü ben... Hep savaştım yaşamla.........
Ben kazandım yaşarken İlk defa........
Ölüm'ü seçtim isteyerek.......
Koşuyorum ona severek, sevinerek....
Ardımdan pek çok kişi gülecek........
Belki Aptal.......Hakketti diyecek.....
Ama......Hiç kimse....
Ölüm'le yaşadığımı bilmeyecek......

 

sizin ama benim sevdiğim şiirler

Söyle bana; bilir misin hiçbir çiçeği koparamadım sana sunmak için; senin gözlerini anımsatırlardı bana. Hiçbir kuşa kapan kurmadım, soğuk kış günlerinde aç kaldıklarında; senin ellerine benzetirdim kanatlarını. Bir tek ekmek kırıntısı attıysam çöpe, kırılsın ellerim; sırf ekmek yiyişinin güzelliğine... Bir elmayı dilimlediysem Allah belamı versin; senin ısırırkenki neşeni kaybederim hayallerimden korkusuyla. Bil ki; hiçbir ağaca ismini kazıyamadım, gözyaşlanırlarda billur bir inci olan gözyaşlarına akıtırlar diye.

Şimdi sen bana, beni ne kadar çok sevdiğini anlat. Gerçek yalan fark etmez, gözlerimde nasıl kaybolduğunu, ellerimin seni İstanbul gibi sardığını, kalbimde ne çok yer bulduğunu, beni aşksızlara inat nasılda inadına sevdiğini anlat. Yalandan da olsa bir de gülümsemen, ne çok hoşuma gider bir bilsen. Şimdi sen bana ne olur beni ne kadar çok sevdiğini anlat.

Bilirsin belki, o yürüdüğün yol bana çıkar. Benim göğsümde filizlenir senin hayata bıraktığın tohumlar. Vardır ya resimlerde, ilginçtir diye basarlar dergilere; bir kayanın yada taşların içinden bir çiçek boy salar, bırakır kendini hayatın bağrına, Küçük Prensin macerası gibi. İşte ben senin kayadan sert göğsüne Martı Jonathen gibi inerim. Tüylerim dağılır dört bir yana. Sen her şeyin ikimize vardığını sakın unutma.

Ey güzel, şimdi ben kucağını siper yapıp saçlarını doladım boynuma. İster idam ilanımı sal her yana rüzgara bırakacağın gözyaşlarınla. İster tut ellerimden kışkırt beni seni saran kalelerin kapılarına. Sür beni mağrur kumandaların yüz binler askerinin arasına. Teke tek savaşmak değildir benim kahramanlığım ve elime almam bir kılıç bile. Benki zaten senin hasretinle suda bile yanarım, sana kavuşmaya dair azmimle ne zaferler kazanırım, ne yenilgilere bilenirim. Ey güzel bir sevgi fermanını asmak için boynuma, söyle ne kadar daha güllerden kan süzeyim?

Mademki; ömrüme bir aşkbasan eşkıyası gibi çöktün, şimdi beni bir dokunuşla uyandırman lazım değil midir bu vuslat provalarından. Şimdi içime dudağından dualar üfleyip baharlar ekmen lazım değil midir? Hele söyle beni sevmen şart değil midir?

Umut Uzun Bir Açılma

Umut uzun bir açılma
Var git peşinden
Var git, belki bir öncesi gelir
Yavaş yavaş toplanası
Ölürse telef olan sevisi gelir
Bir yanına çifte gece sokulu
Bir yanından gündüz akan çiçeğin
En iç yaprağından tohum sevinir

Onlar suya adanmış
Onlar hiç gün görmemiş
Akar gider boşuna
Bir açılsa ağızları
Söylenmemiş sözler gelir

Nerden başlarsan başla
Her adım çiğner yalnızlığını
Daralmış,arada kalmış sevgi
Hiç ummadığın yerde
Neden uykular çiçek
Neden çiçekler uyku

Var git peşinden durma
Bir yerlerde yeniden

Aslında biz gidenlerin arkasında yaşıyoruz.
Sahte bir dünyanın nefesini alıyoruz inanmadığımız ciğerlerimizle.
Yarına bakıp sıradan hayallere dalıyoruz.
Oysa ki yaşam defterini açıp sıradan alıyor öğrencilerini içeri.
Biz ise sıranın kime geleceğini düşünmek yerine aramızda sessiz bir korkuyla konuşuyoruz.
Kaç kişi yaşamdan göçtü? Ya da kaç kişi yeni bir hayatı bıraktı arkasında?
Kaç kişi ıslak yüzlerine baktı soğuk aynasında?
Ya da kimler yürüdü arkasından cansız bedenlerin çaresiz yolculuğunda?
Hayat bizi tekrara götüren bir oyun gibi.
Her gün farklı bir saat ya da farklı bir tarih gibi ama yaşananlar ve hayaller hep aynı.
Ne acılarımız ne de sevinçlerimiz farklı her saat başında.
Tek düşündüğümüz bir şeye başlayıp sonundaki sahteliği satın almak.
Kim döndü geriye? Kim söyleyebildi yapamadıklarını ya da içindeki nankör isyanları?
Kim yüzsüz ve bencil olduğunu kabul etti? Ya da kim hayata isyan etti ikinci defa?
Kim cesaret edebildi korkusuzca düşünmeye? Kimler ağlamadan, bağırmadan acısını gömdü içine?
Kimler soyabildi katı fikirlerini soğuk rüzgarlara? Hangileri terledi emeğin ta ortasında?
Şimdi beklenen her anın bekçisi olan insan kimin gideceğini nereden bilecek?
Nasıl anlayacak bugünün son gün, bu nefesin son nefes olduğunu?
Bir gün gibi yüz yıl da geçer. Bin yıl gibi bir an da geçmez bazen.
Ama hatırladığın her yüz mutlaka bir gün kaybolacak.
Unutma ki, yarın bugünden daha fazlasını anlamadıkça aldığın nefesin bir anlamı yoktur.

Ve artık; ben intihar meraklısı bir adam değilken, bir yitip gitmek kalmışken bana, bil senin sevmene kuduran muhtaçlığımı. Bil ve anla menekşelerin ve rüzgarın ve aşkımın kızı.
Öyle sevki beni, sadece öleyim.
Şerefim üzerine...
_________________
''ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?''

Akbabalar Kelebekler

Yüregi agzinda bir çocuk
Gibi alirken kalemi elime
Beceriksiz, acemi ve olasiya
Yapayalnizim her defasinda

Bu sonuncu olsun diyorum
Ömrümün eksiksiz tek siiri
Yazilsin artik kirk yasimin
Ve bir askin bittigi bu gece

Akbabalar bin yil kelebekler
Bir mevsim yasarlarmis ki ask
Da kisa ömürlüdür, baslar
Gibi biter yasanmissa eger

Yasanan ne varsa hosgörünün
Bir parçasidir artik ama ben
Yine de yakabilirim bu gece
Bütün anilarimi bir siir için

Sonra irkiliyorum, anilarim yoksa
Dostlarim da terkedilmistir yangin
Sürüp dururken yurdumda ki o zaman
Kiymeti harbiyesi nedir bu siirin

Sabaha karsi dilim pasli
Beynim keçelesmistir ve yangin
Yalnizligima siçrarken üsüyor
Bütün sözcükler. Umut yoktur

Yüregim diyorum, kekeme
Alingan, serseri yüregim
Sen nerden bilebilirsin
Bir siirin nasil yazildigini

sounter03.jpg

    1. Ara Sira
      .
      Yalnizliga dayanirim da, birbasinaliga asla..
      Yaslanmak hos degil duvarlara baka baka..
      Bir dost göz arayisiyla.
      Saat tikirtisiyla.....

      Korkmam
      Geçinip gideriz biz mutlulugumla,
      ama
      'Günün aydin, aksamin iyi olsun' diyen biri olmali..
      Bir telefon sesi çalmali arasira kulagimda...
      yoksa
      Zor degil, hiç zor degil,
      demli çayi bardakta
      karistirip bir basina
      yudumlamak doyasiya....
      Ama
      'çaya kaç seker alirsin? '
      Diye soran bir ses
      olmali ya ara sira......

      22.11.2002
      .
      Elif Sebnem Akal

uk2010ro.gif

baby.gif

hissediyormusun yüreğimin ritmini hisset ne olur damarlarımdaki kanın seni bulmak için deliler gibi dolaştığını .
söylemiştim değilmi ipsiz bir uçurtmayım ben çağların çizgilerinde süzülen susma ve gözlerini kapama rüzgarım sensin düşerim yüreğinde yer varmı

..yıldız yorgan olmak isterdim kal demeni bekledim öylesine kilitlendim gözlerinden yüreğine öylesine kal demeni bekledim ne yorgan ne yastık istedim aynı gök yüzü altında yıldız yorgan olmak istedim sadece kal demeni bekledim oysa gitmemi istemişti bir gün değil bir ömür boyu  hayatından gitmemi istemişti şimdi gittim ben beni aldım gittim şimdi bir gün değil bir ömür girdi aramıza  artık ne sen bana gele bilir sin ne de ben kalbimi aça bilirim sana oysa bir mehtapta yakamozu seyretmek yıldızlardan ad tutmak bulutlardan yorgan olurdum üstüne oysa kal demeni bekledim inadına gözlerinden yüreğine kenetlenerek

   Bu gün ilk defa yüzleştim aynalarda kendimle.
ilk defa gözlerimde gözlerini gördüm bu gün yokluğunu hissettim içimde yoktun eksikti birşeyler ıssız bir çöl gibiydim kaybolmuştum kendi içimde ilk defa tanımadığım biriyle konuşmak içimi dökmek istemiştim.
haytıma şiirlerime ilk defa tarih atıyor saatlere bakıyordum24.09.2005.13.35.cumaertesi .ilk defa tarihler saatler giriyordu hayatıma.
  belkide ilk defa yazdıklarım giriyordu hayatıma
  senin yokluğunun bocalamasıydı.
acının bu kadar acı ve tarif edilemez olmasıydı kuşlar suskun çiçekler renksiz göneş bu kadar ışıksız kalmıştı belliki yüreğimdeki bu kabuk bağlamaya yüz tutmuş yarayı yine tırnaklayıp kanattı birisi .
  belkide sensizliğin ilk baharında bu kadar hüzün ve buruk bir gece ilk defa içimde sensizliği yaşıyorum ilk defa çaresiz ve sensiz.kimselere anlatamıyor kimseler anlamıyor acıyı yaşamadan acının bu kadar acı olduğunu kimseler bilmiyor ilk defa içimde sen ve sevgi olmadığı gerçeğini.
            SONER TEMUR

  1. Bir gül kalbimden sana
    Bugün sevgililer günü
    Hadi kokla yaprakları
    Ver mutluluk gülüşünü

    Tomurcuksun goncasın
    Her günümde açansın
    Sen gönül kanaryamsın
    Kalbimde şakıyansın

    Gözünde kirpikler oktur
    Aşkının izleri çoktur
    Eşin benzerin yoktur
    Gerisi yalan hep boştur

    Yüreğimdeki sevda sensin
    Sen ezelden sevilensin
    Sanki ruh'a can verensin
    Ölümüne sevilensin

    Deryalarda denizlerde
    Gecelerde gündüzlerde
    Her yudumda her nefeste
    Yaşatırsın her istekte

    Sensin hayatın adı
    Sensiz olmaz ki tadı
    Mutluluğum hep sensin
    Çünkü seviyorum seni

pf12_tn.jpg

Insan Telefon Defterini Temize Çekerken Bazi Isimleri Eski Defterinde Birakir
.
Onlar artik birdaha asla aranmayacaktir.Garip bir hüznü barindiran bu
silik isimlere bakilir bakilir.Kimi okuldan sinif arkadasinizdir, kimi
çok çabuk unutuverdiginiz bir sevgili, kimi bir cafede aylarca herseyi
ama herseyi paylastiginiz birisi; yada istifa ettiginiz bir yerden bir
arkadasiniz! Soyadlari sorulmamis birsürü hatirlanmayan isimde vardir
defterde; ve süphesiz üstünde isim olmayan telefon numaralari korkunç
bir operasyonla onlarca hayat, onlarca güzellik bir çirpida ortadan
kaldirilir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE ÇEKERKEN BAZI ISIMLER ÜZERINDE DURUR.

Onca zaman sonra birkez arasaniz, sesini duysaniz... Ona edilebilecek
bir çift sözünüz yoktur! Birlikte gittiginiz filmler, meyhaneler, evler
birbirinizi yillar sonra özlemenizi saglayacak sevgiyi asilamamistir
size.Yalnizca bir isImdir simdi o.Temize çekerken atlarsiniz
hemen.Derhal çevirirsiniz sayfayi telasla, alalacele.Oh, isim geçmiste
kalmistir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE ÇEKERKEN HAYATINIDA SORGULAR!

Hangisi ihanet etmistir, hangisi yalvarmistir kendisini birakmamaniz
için; hangisinin birsüre sonra arkanizdan konustugunu duymussunuzdur;
hangisi sizi en güzel öpmüstür; hangisi rüyalariniza girmistir, hangisinin
ayak parmaklari ilginizi çekmistir, hangisine hediye alirken zorlanmissinizdir, hangisiyle en hararetli tartismalara girip kavga etmissinizdir, hangisi için
sabahlara kadar içip içip aglamissinizdir? ! ...

Dogrular, yanlislar, hatalar, tutkular!

Birlikte EDIP CANSEVER okudugunuz o insanlar, solmuslardir.

INSAN TELEFON DEFTERINI TEMIZE ÇEKERKEN YALNIZLIGINIDA KANITLAR.

Bütün bu insanlar simdi nerede, ne yapmaktadirlar? Saat elbette
dört'tür! Paradoks, labirent, koni, tüm bilimsel ifadeler ve mentalite tersine
dönmüstür. Ters dönmüsüzdür. Bu tekbasinalik ve bu isim katliami
aslinda size ters gelir... Çalan telefona bakarsiniz.Acaba? Acaba telefon
defterini temize çeken bir arkadasinizin son anda kurtarma çabasi midir?

Bir iki kirik sözcük, yarim yamalak bir bulusma, belki...

Bilemezsiniz...

LÜTFEN, AMA LÜTFEN TELEFON DEFTERLERINIZI KAYBETMEYINIZ...
.

Kimsesizdi Asilligin
.
Kimsesizdi asilligin
Soyu tukenmis masal kuslari gibi
beklerdin beni dukkanlarin onunde
sokak koselerinde...

Kimse sigamazken kendi gecesine
sen kapilarin onundeki
sahipsiz dalginliga vurulurdun

Cok iyi bildigin bir meyhaneydi dunya
duslere karsi yasanan...

Tehlikeliydin, kimsesizdi asilligin
en kirli yerde
arardin sevgiyi...
en dipte...

Hayatin en unutulmus yerinde...
.
Cezmi Ersöz








siir10032.jpg

img027.jpg

.ARTIK SAZ ÇALIMIYOR TÜRKÜ SÖYLEMİYORUM
ŞİİR YAZMIYOR KİTAP OKUMUYORUM
KIRLARDA KOŞUP ÇİÇEK TOPLAMIYORUM
YAĞMURDA ISLANIP GÜNEŞİN AÇMASINI BEKLEMİYORUM
GECE UYUMUYOR AMA YILDIZLARIDA SEYRETMİYORUM
ÇÜNKÜ SEN YOKSUN YA HİÇ BİRİNDE HUZUR BULAMIYORUM
TANIMAK İSTİYORUM SENİ
MERAK EDİYORUM SENDEKİ BENİ
AÇ YÜREĞİNDEKİ PENCEREYİ
BAK YÜREĞİMİN İÇİNE
GÖR BAK BENDEKİ SENİ

DÖK İÇİNDE NE VARSA
ESKİ SİYAH BEYAZ RESİMLERİNİ
KOY MASANIN ÜZERİNE
PAYLAŞALIM BU ANI SENİNLE


.
.
Istanbul'u Dinliyorum
.
Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavas yavas sallaniyor
Yapraklar, agaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucularin hiç durmayan çingiraklari
Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;
Kuslar geçiyor, derken;
Yükseklerden, sürü sürü, çiglik çiglik.
Aglar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadinin suya degiyor ayaklari;
Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;
Serin serin Kapaliçarsi
Civil civil Mahmutpasa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarinda ter kokulari;
Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;
Basimda eski alemlerin sarhoslugu
Los kayikhaneleriyle bir yali;
Dinmis lodoslarin ugultusu içinde
Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;
Bir yosma geciyor kaldirimdan;
Küfürler, sarkilar, türküler, laf atmalar.
Bir sey düsüyor elinden yere;
Bir gül olmali;
Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali.

Istanbul'u dinliyorum, gözlerim kapali;
Bir kus çirpiniyor eteklerinde;
Alnin sicak mi, degil mi, biliyorum;
Dudaklarin islak mi, degil mi, biliyorum;
Beyaz bir ay doguyor fistiklarin arkasindan
Kalbinin vurusundan anliyorum;
Istanbul'u dinliyorum.
.
Orhan Veli Kanik
Animsamak Kuslari
.
I

çatilarin üzerinde yürürdü serçeler
kanatlarindan günisigi dökülürdü
cigerleri sökülür gibi öksürürdü
yokusa vurdukça erkenci isçiler

ekmeginin yanina günesi koyup
usulca bakkaldan çikan çocuk
bir çift kanat açardi kösede
ben dönerdim geceyarilarindan
üstüm basim çatisma içinde

sardunyalarin arasinda pencerede
sen taze bir badem gibi dururdun
beni her sabah böyle vururdun
çekip gözlerine mahmur bulutu

günaydin derken salt dudaktin
biri seni mutlaka öpüyordu
bana mi öyle geliyordu
sen mi çok ufaktin

saçlarinda miniminnacik papatya
ardinda çiçek bahçesi
ayip bir söz gibi yürürdün
gözlerimi alip götürürdün
körleme kalirdim

gidisini görüp de dönüsünü beklememek olur mu
beklerdim tahtaya gömülen çiviler gibi
bluzunun altinda kanatlanan çifte kumruyu
biraz köylü biraz burjuva
sanirim kalçalarindan almisti
o felaket huyu


II

kimdin neydin neciydin
benim fikrim yoktu
senin yasin ve korkun
kimi vakit konugu olurdun
duvar diplerinde kalles
ölümlerin kokladigi evimin

tomurcuklari patlayan bir dal gibi gülerdin
kahve içtigimiz fincana
pencereye kilime duvara
tabakta dilimlenmis elmaya
çin çin mavi saçilirdi
en olmadik yerde etegin açilirdi
aklim karisirdi

ne mümkündü görmemek hissetmemek
incecik parmaklarinda askla tüterdi
deger degmez dudaklarina
bütün sigaralar erkekti


III

sen hep oralardaydin küçük hos görüntülerinle
ben yüzümü rüzgara verirdim
saçimin her telini uzak mavilere götüren
denize dönerdim sonra
sirtinda dalgalar yürüten

terim sogurdu
bir köpek namlu ensekökümde dururdu
iskence suradaydi cezaevi burada
yürürlerdi benimle yürüsem
uzansam yatarlardi yanima
onlar benim gölgelerimdi
bir önüme düserlerdi
bir ardima


IV

kapandi üstüme geceyarilari
polisler sürüklüyordu beni
kent boydanboya susuyordu
bulvarda bir agaç
gürültüyle kusuyordu

kapandi üstüme geceyarilari
sen yoktun
okul arkadaslarimin adini
telefon numaralarini sinema kapilarini
öptügüm ilk kiz gibi
içtigim ilk sigara ilk içki
çiktigim ilk afis gecesi gibi aklimda tuttum
bir senin adini
adini unuttum


animsamak kuslari



biçak uçmalari
.
Nevzat Çelik
.
.

daha çok siir için TIKLAYIN